Kan bağışı ülkemizin ihtiyaçları kalıcıdır, rehavete izin verilmez
Ulusal Gönüllü kan Bağış Merkezi Başkanı sayın ülkemizdeki kan bağışının neden efsanesini benzetiyor? Şubat ayındaki dört yılın en yüksek kan Toplama oranının neden rehavete değil çabaların artmasına yol açması gerektiğini açıklıyor
Sisi fos tanrıları kandırdığı için cezalandırılır:'' Ölülerin Yargıçları'' onu büyük bir kayayı yüksek bir tepenin zirvesine taşıtır. Cezanın sert nitel iliği, Tanrılara karşı işlediği Alçaklıktan, özellikle de zekâ açısından Zeus'u geride bırakma gururundan kaynaklanmaktadır. Hades, taşı tepenin zirvesine ulaştığında sihirli bir şekilde düşürdü ve Sesi fos aynı işlemi defalarca tekrarladı.
Ülkemizde Kan bağışı da biraz buna bağlı olarak hareket ediyor. Ülkenin kan ihtiyacını karşılamak için aşırı bir hızlanma var ve tepenin ucuna ulaşıyoruz, ardından tatiller ve tatiller geliyor ve tekrar kıtlığa, daha doğrusu kısmı kıtlığa doğru kayıyoruz.
Ama gelin gerçeği rakamlarla görelim:
- Ülkemizin yılda 550.00, ayda 45.000, günde 1.500 adede ihtiyacı var, bu da küçümsemeyecek bir rakam.
- Geçtiğimiz aralık ayında 40.400 adet toplandı; bu rakam ihtiyaçlarımızın oldukça altındaydı.
- Geçtiğimiz ocak ayında 44.000 adet topladık; bu son dört yılın en yüksek rakamıydı ancak yine de ihtiyacımızın altındaydı.
- Şubat ayında yine dört yıllık bir rekor olan 50.000 adet toplayarak hem ülke ihtiyacını karşılayıp hem hastalarımızın tedavisindeki gecikmeleri düzelttik hem de daha önce tüketilip tüketilen stokların geri kazanılmasını sağladık.
İlk sonuç toplumumuzun uyanık olduğunda başarılı olduğu ve başarılı olduğudur. Ancak dinletimizde sorunları başlıyor. Kesin olan şey, davranışlarımızda tutarlı ve ısrarcı olduğumuzda, günlük hayatımızın en özel, hatta en uzun günlerinde bile insan kardeşlerimizin ihtiyaçlarının bitmediğini anladığımızda bunu başarabileceğimizdir.
Hastalık ve ihtiyaç asla ayrım yapmaz. Hayatı korumak insana en büyük hediyemizdir ve bunu en güzel şekilde kan bağışı yaparak başarıyoruz. Neyin yanlış gittiğini açıklamayan gelen Engizisyonu olmayı bırakmalıyız ve beklediğimiz gibi sorunlarımızın Öncüleri olmalı, onları önlemeli ve sonradan onları haklı çıkarmak için gelmemeliyiz. Dolasıyla bu çabaya hepimizin katılması ve hepimizin katılması ve hepimizin ekstra çaba sarf etmesi gerekiyor.
Haber vip